Yeni Şeyler

Kendini Sürekli İspat Ederek Var Olmanın Çaresiz Rezilliği

Bir varmış bir yokmuş diye başlanarak masallaştırılan–imkansızlaştırılan-anlamsızlaştırılan eski moda hayatlarda insanlar bir şeylerin içine doğar, kendilerine anlam ve neden veren bu şeylerin içinde büyür, sonra bu anlamı diğerlerine yapabildiğince yaşayarak aktarır ve kendisinden çok daha yaşlı-kadim-bilge bir anlamlar dünyasının işe yaramış ve yerli bir parçası olarak oyuna veda ederlerdi. Bu dünyayı reddedenler veya doğru bulmayanlar ise, başka bir anlamlar dünyası bulur ve ama yine benzer performansları sergileyerek insan olur-kalırlardı. Bazıları bu anlamlar dünyasına ters düşüp “kötü adam” olmayı tercih etse-zorunda kalsa da “kötü adam” olduklarını hiç unutmazlar, becerebilirlerse geri dönerler, beceremezlerse de en azından geri dönmeyi överlerdi. Hülasa bilinçli ve övülen bir anlamsızlık mümkün-anlaşılır-dönüp bakılır bir şey değildi ve “ne yapıyor bu salak / deli”den daha övgü dolu bir değerlendirmeyi de hak etmezdi, sopası da cabasıydı.

 

Sonra şişede durduğu gibi durmayan teknoloji ve bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan her daim güçlü-ebedi-merkezde olma hırsı-cahilliği-sanrısı, amaç ve dolayısıyla anlamı buharlaştırıp araçtan başka da bir haltın kalmadığı insansız-ıssız-çorak bir dünya yarattı. Yaşamı sürdürmek için, Maslow’un pek bahsetmediği bir anlama ihtiyaç duyan insan da ortada bir şey bırakmadığı için anlamı kendinden devşirmeye kalktı, neden her daim güçlü-ebedi-merkezde olmayı hak ettiğini biteviye ispatlamaya çalıştı. Mesela neden insanı sadece uzman değil aynı zamanda “üstün insan” yaptığı bilinmez üç- harfli dereceler-sertifikalar (MBA, PMP, PhD, CFP, CPA, HBK(Hay Bin Kunduz)) sıraladı kolluk ve destek güçleri olarak yeni moda insanlığının. Sonra yine başka bir “daha insan” olma göstergesi olarak her şeyi sıralayıp-ölçüp-biçeceği kriterler ve ölçüm araçları geliştirdi, IQ, EQ., SQ, olmadı Ayın Elemanı.

 

Bunlar yetmeyince aksesuar-saç kesimi-tekstil endüstrisinden medet umdu daha-fazla-artı olmak için. Farklı ve dolayısıyla daha fazla hak eder olduğunu göstermek için kendini “fakir ama gururlu, yalnız ama kendine yeter, suskun ama anlam dolu, derin ve gizemli, aynı anda hayat ve bilgelik-erdem-falan dolu” gösterecek her bir trendin-tekniğin-gurunun peşinden varıyla-yoğuyla koşturdu. Hala tamamen susturamadığı içindeki “ama …” hissini bastırmak için kah Lord of the Rings’de yüzüğü taşıdı, kah The Shawshank Redemption’da hapisten kaçtı, kah Léon’da soğukkanlı ve çocuksu aşk adamı-kiralık katil oldu, Battal Gazi neyine yetmediyse… Sonuçta da yarattığı bu koca-kuru-sahte kalabalığın ortasında kendini cümle aleme ispatlamış ve ama yalnız-sıkılmış-bezmiş bir adam olarak ve Altın Beyinli Adam misali “n’apıyorum ben” dahi diyecek insanlığı kalmadan otura-dura-kalakaldı.

 

Siz siz olun LinkedIn’de “insanların %98’i bunu yapamadı” başlıklı saçma sapan matematik sorularını cevaplamaya kalkışmayın. Yarışmayın, kazanmayın ve kaybetmeyin. Birini okuyun, birine sevinin, birine ağlayın, birini düşünün, birine kızın, birini anlamayın, birini anlayın, birine karşı çıkın, birini destekleyin. Gecenin dibinden, filmlerin sahtekarlığından ve sosyal medyanın gazoz ağacı ben de varımlarından iyi hisler çıkarmayın. Yarışıp ispatlayarak yalnızlaşmaktan korkun ve birlikte insan olun. Hiçbirini mi yapamadınız, bari yatın uyuyun.