Modern zamanlarda aşk; sayılabilen, karşılaştırılabilen, tanımlanabilen, tahmin edilebilen, fiyatlandırılabilen, dağıtıma sokulabilen, indirim zamanları ve sezonu olan, abone olunabilen ve iptal edilebilen, her boya ve yaşa uyanı olan, performansı ölçülebilen, borsası olan, çok fonksiyonlu ve süper etkili bir şeydir. Gerek gerçekten yaşıyormuş gibi yapma ve gerekse de başkalarını hasetten çatlatma hususunda tartışılmaz etkinliğiyle modern aşk, bir beyaz yakalının ivedilikle sahip olması gereken bir meta ve başarılı görünme reçetesidir. Bu yazının maksadı da, Yatırım Getirisi (ROI) yüksek bir şekilde aşka nasıl kavuşulacağını adım adım izah etmektir. Yazının muhatabı 25–45 yaş arası erkekler ve kadınlardır. 25 yaşından küçüklerin ROI hakkında hiç bir şey bilmeyen hayalperest tıfıllar olduğunu söylemeye gerek yoktur. 45 yaşından büyük olup hala bir gram akıllanmamışların ise sermaye yetersizliğinden ciğere mundar, ROI’ye de “istemez kalsın" dedikleri herkesin malumudur. Reçetenin tatbik edilmesinde 25–35 yaş aralığında kadınlara ve 35–45 yaş aralığında ise erkeklere lüzumsuz bir aşırı talep yaşandığı dikkate alınmalı, yaşa göre pozisyon alınmalıdır. Son olarak yazının bu piyasaya hiç bulaşmamış gönlü büyük ve düzgün insanlara diyeceği hiçbir şey yoktur. Olası benzerlikler bir gülümseme eşliğinde “hadi len” diyerek ihmal edilmelidir.
Sahici aşkın kofti bir çakmasından ibaret olan modern aşk; tırsak, garantici, çıkarcı ve ezberci modern insanın kendisini insan zannettirilmesine dayanan bir tüketimi pompalama dubarasıdır. Burada amaç dört işlem ve bunalıma girmekten gayri bir becerisi olmayan modern insanı “hesapsız ve çıkarsız” yaşadığına ikna ederek sürekli rehabilite etmek ve birilerinin de değirmenini döndürmektir. Vadedilen“gönül insanı” unvanını kazanmak için balıklama atlanması gereken bir dizi tüketim çılgınlığı için şu örnekler verilebilir: pırlanta yüzük, pahalı çiçekler, bilumum parfümeri, gök veya yeryüzüne “seni seviyorum” yazdırma, çalgıcılar eşliğinde serenat, utanılası “sürprizler”, ucubik dizi kahramanlarına benzeme çabası vesaire. Bu ciddi bütçeye sahip ve elbette boşluktan kafayı yemiş herkes bu yazıdaki adımları izleyerek eşleştikleri diğer “looser” ile birlikte “kurbana girmek” misali aşka gir(iş)ebilirler. Bir kafede veya plazada veya alışveriş merkezinde kolaylıkla rastlayabileceğiniz, kendi çıkarını hiç düşünmediğini, herkesi sevdiğini ve insanlığı sevginin falan kurtaracağını söyleyen herkes aslında bu müşterek faaliyetin içindedir. Bu zevatın bu söylevlerinde araya ha gayret Mu Medeniyetini, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini ve aslen Balkanlardan/Selanik’ten/Girit’ten falan geldiklerini sokuşturup kendilerince lig atlamaları da vakayı adiyedendir. Ancak bu göçmenlik meselesi ayrı bir yazıyı hak etmektedir. Not aldın mı kızım?
Gelelim yol haritasına:
1. Stratejik Planlama: “Aşk tesadüfleri sever” lafını röveşata ile çöpe şutlayıp-titreyip kendinize geldikten sonra cevaplamanız gereken soru, bir beyaz yakalı olarak pozitif algılanma ve kabul görme oranınızda aşkla beraber ne kadarlık bir artış oranını hedefleyebileceğinizdir. Soruyu biraz daha netleştirmek gerekirse; insanlar nasıl bir aşka sahip olursanız tükürecek gibi bakmak yerine size gülümserler veya masanızda kullanılmış mendil unutmaktan vazgeçerler.
2. Hedef Tespit: “Aşk oto da konar şeye de “ lafının son kısmı kuvvetle muhtemel sizle ilgili olsa da bunu görmezden gelip en az iki-üç aday bulmanız, bu aşamanın temel konusudur. Modern aşkın en iyi taraflarından biri de standart bir ürün olması, yani modern insanın kolaylıkla herkese âşık olabilmesidir. Hülasa birden fazla aday başarı ihtimalini artırır diyelim. Bu aday belirleme sürecinde kadın hedefler için vücut ölçüleri, göz rengi (mavi, olmadıysa lens) ve saç rengi (sarı, aslında her durumda boyalı) önemli olabilir. Ayrıyeten kadının lüzumsuz yere dalıp dalıp duranı ve dokunsan kırılacakmış olanı makbuldür şiarı hatırlanmalıdır. Erkek hedefler için ise sert bakışlar, sert dönüşler ve sert duruşlar falan iyi olabilir. Esasen yazarın kadınların erkekleri nasıl seçtiğine ilişkin hiçbir fikri yoktur. Kadınlar için bu seçim süreci, odunlardan birini belirlemekten ibaret gibi görünmektedir.
3. Operasyonel Planlama: “Aşk hesapsızdır” lafını unutup en iyi bildiğinizi sandığınız hendese işine girişmek, bu adımın konusudur. Hesap işinden bir şey çakmadığınız kredi kartı ekstrenizden bellidir aslında ama neyse. Şimdi yapmanız gereken, bulduğunuz adaylarla hangi tırışkadan tesadüflerle karşılaşıp boşta ve ama umursamaz falan olduğunuzu göstermeyi planlamaktır. Planlamanın mekân kısmı kolaydır. Beyaz yakalı denilen mahlûkat ya kahve zincirlerinde ya plaza asansörlerinde ya da psikiyatri kliniklerinde toplaşır. İşin normalde zor olması gereken aksiyon kısmı için ise kahveyi kendi üstüne dökmek, asansöre doğru koşturup kapının tutulmasını rica etmek ve “ben de çocukken oyuncak ayımla uyurdum” gibi saçma sapan laflar etmek yeterlidir. Muhatap, artık hangi günahındandır bilinmez, sizi hak etmişse bunlar yeterli olacaktır, aksi halde feriştahınız gelse … tövbe tövbe.
4. Motor veya Aksiyon: “Aşk beklemektir, seninse geri gelir” diyen zevat, erdem ve sabrın bolca bulunan şeyler olduğunu zannetmektedir. Oysa konu beyaz yakalılar olunca bunların eser miktarı bile mucizeden addedilmelidir. Bu bölüm en fazla paranın harcandığı bölümdür. Erkekseniz “abi bütün parayı ben harcıyorum, bu ne bedel ödüyor” diye ağlaşmanız yersizdir. Bir kadının öyle görünmek için ne ödediği ve nelere katlandığını bilseniz merhametten sürünürdünüz diyelim. Olası bir izdivaç sonrası bunu kredi kartı ekstrelerinden nasıl olsa öğreneceksinizdir. İşte yatırımınızın ilk semeresini alacağınız an bu aşamadır. Şimdi takı(lı)p koluna sağda-solda fink atmanın, parıldayan bakışlarla ve dişlerle ne de uyumlu bir çift olduğunuzu göstermenin ve cinsiyet bağımsız “sap” kalmış herkesi ezim ezim ezmenin zamanıdır. Bu performansı cılkı çıkana kadar sürdürmek işin esasıdır demek her şeye zaten bu muameleyi gösteren sizin gibi biri için lüzumsuzdur.
5. Sonlandırma veya Burun Çekmeli Kofti Hüzün: Aynı türden olduğunuz diğerlerinin “ışıltılı çift” performansınızı sittin sene çekmeyeceği malumunuzdur. Artık amaç borsa düşerken de kazanmak, aslında en çok da bu sırada kazanmaktır. İlk iş tırışkadan bir neden bulup kamusal alanda gürültülü bir ayrılığı sahneye koymaktır. Bunu takip eden birkaç gün evde kalınır. Play station, cips ve eşofman ile homini gırtlak yapılır. Takiben limon marifetiyle kızartılmış gözlerle ofise gelinir ve kös kös oturulur. Beyaz yakalılarda yas tutmak ve efkârlanmak diye bir özellik olmadığı için bu olağandışı performans herkesin ilgisini çeker. Sonunda da beyaz yakalının anlamlandıramadığı her şeyi değerli sanması refleksi ile matah bir şey haline gelinir. Bu içli ve içten insan maskesi hem size bir sürü puan yazar, hem de fasit dairenin nesnesi olarak yine döneceğiniz Hedef Tespit aşamasında fazla zaman kaybetmenizi önler. Çünkü ağlak ve depresif görünen erkek ve kadınlara meftun, bunlara yardımcı olmayı farklılaştırma olarak kazanç hanesine yazan başka bir beyaz yakalı hastalığı mevcuttur.
İşte mezun oldunuz. Kapıyı kapatmayı unutmayınız.