Yeni Şeyler

Beyaz Yakalıların Ev Alması

Müsrif ve tüketim bağımlısı beyaz yakalıların ev satın alma süreçleri, fonksiyonel veya da ulvi bir amaca sahip normal insani faaliyetlerden değildir. Özetle ve yine safi zarar olan bu performansları uzmanlarca farklı açılardan incelenmiştir. Ev alacak parayı nasıl denkleştirdiklerini inceleyen finans uzmanları, “anne-babadan para tırtıklamaya devam et, yetmediyse banka kredileriyle geleceğini sat” yönteminin temel finansman kaynağı olduğunu göstermişler, en ucuz banka kredileri adında da bir insert yayınlamışlardır. Insertte adı geçen mimarlar, beyaz yakalıların ev tercihlerini gösteriş züppeliğiyle açıklamışlar, Sahra Çölündeki ebeveyn banyolu, giyinme odalı ve ankastre mutfaklı yeni projelerini nasıl kapış kapış aldıklarından bahsedip bunlar varken kendilerinin terapi almalarının yakışıksız olacağını söylemişlerdir. Terapi lafını duyup gözlüklerinin üstünden bakan psikologlar, bu zevatın obsesif derecesinde “altın semerli olduğunu gösterme” ve “trafikte sürünme bağımlısı” olduğunu belirtip, cehennemin dibindeki prestijli projelerden plaza dairesi veya bahçeli dubleks almalarını böylece izah etmişlerdir. Ancak psikiyatristler bu sınıfın, bırakınız iki kişiliğe bir tane bile kişiliğe sahip olmadığı için şizofren sayılamayacağını, depresyona giremeyeceğini ve dolayısıyla obsesif de olamayacağını söylemişler, konuya bakışlarını da “veriyorum antidepresanı, salıyorum çayıra” diyerek özetlemişlerdir.

 

Sınıf” kelimesi üzerine harekete geçen sosyologlar, beyaz yakalıların muhakeme ve sorumluluk alma becerisine sahip olmadıkları için birey, sosyal bilinç ve aidiyet hissine sahip olmadıkları için de toplum sayılamayacağını ifade etmişler ve ne halt etmeye ev aldıkları hakkında hiçbir fikirlerinin olmadığını söyleyerek görevsizliklerini ilan etmişlerdir. Böyle durumlarda reysen dosyaya bakan zoologlar ise bu sürünün ne ısınma-otlama ne de müşterek avlanma gibi toplu bir amacının olmadığını ve gayesizlikle ev almalarının fonksiyonel bir barınma-korunma amacı taşımadığını belirterek bilimsel bir incelemenin gerekmediğini söylemişlerdir. Zoologlara destek çıkan biyologlar, amiplere kadar inerek örneklendirdikleri “her canlının temel amacının yaşamını sürdürmek olduğu” şeklindeki kuramlarının bu adam ve kadınların ev alma biçimlerinden dolayı sallantıda olduğunu itiraf etmişler ve bunları canlı kategorisinden şutlamayı önermişlerdir.

 

Topun kendi sahalarına geldiğini gören ve yine dağ-tepe gezmekle meşgul olan jeologlar, bunların satın aldığı evlerdeki mermer ve granitin çakma olduğu gerçeğine işaret ederek “gidin ula başımızdan, vazgeçin işe yaramaz her erkeği / kadını bize şutlamaktan” demişler ve öfkelerini de taş atarak göstermişlerdir. Tarladan taşları ayıklamakla uğraşan ziraat uzmanları, tarım alanlarının bunlar yüzünden yerleşim alanına döndüğünden esefle bahsetmişler, Çin’de köylülere 2 bunlara ise sadece 1 çocuk yapma hakkı verildiğini hatırlatarak nitelikli nüfus artışına ve GDO’nın külliyen yasaklanmasına vurgu yapmışlardır. Nüfus artışı lafıyla aktive olan istatistikçiler, beyaz yakalıların ev alma trendlerinin “biri pencereden atlar, diğerleri de izler” özetli linear bir ilişkiyle açıklanabileceğini ispat etmişler, beyaz yakalıların muhtemelen doğal bir doğum kontrolü mekanizması sahip olduğunu söyleyerek yüreklere su serpmişlerdir.

 

Doktorlar, yaptıkları tetkiklerde doğurmayı engelleyen bir durum tespit edemediklerini ve saçma sapan bir durumla karşı karşıya olduklarını belirterek hasta yakınlarının saldırılarına karşı tekvando kurslarına gittiklerini ifade etmişler, ayrıca prezervatifin balon olarak kullanımını yermişlerdir. Her tür saçma sapanlıkta boy gösteren parapsikolojistler önce adlarında geçen parayla bir alakalarının olmadığını yinelemişler, ardından da cin çağırma seanslarında beyaz yakalıların neden böyle ev aldıklarını sorduklarını ve sadece “bunlar yüzünden top sahamızı çaldılar” cevabını aldıklarını söylemişlerdir. Parapsikolojistler ile her tür yarışa giren UFO bilimciler ise beyaz yakalıların aslında UFO’lar tarafından dünyaya sürgün edilmiş işe yaramaz ve evsiz-barksız uzaylılar olduğunu, kimsenin bir şey anlamadığı NASA fotoğraflarıyla kendilerince ispat etmişler, ev almalarını da uzaylı istilası olarak yorumlamışlardır.

 

Tam bu sırada ezan okunmaya başlanmış ve caminin bahçesindeki parkta oturan yaşlı amcalar hareketlenmiştir. Bu amcalar kendilerine yaklaşan muhabirimize “neden sigara vermedin len geçen?” deyip postayı koyduktan sonra “bekâra ev yok, beyaz yakalıya da” deyip bu gereksiz muhabbeti sonlandırmışlardır.

Write a comment

Comments: 1
  • #1

    towarzyskie (Monday, 16 January 2017 15:02)

    upotoczniwszy